Basında Baskın Oran Varan2
nasıl yani? üç milyonüçyüzbin kişi baskın oran’ın istanbul ikinci bölgenin bağımsızlığı için çalışan bir aday olduğunu biliyor mu?
n’evet. tek tek saymadık ama, basında çıkan haberlerin ulaştığı kitlenin toplam sayısının (kafa sayısı) rakamla 3.300.000 eski yetele/kişiye tekabül ettiğini söylüyoruz. gözünüzü kapatıp düşünsenize. yunanistan nüfusunun üçte biri bizim bağımsız adayımızın en azından adını biliyorlar. peki bu bizim adayımıza oy, of ve oh olarak geri dönecek mi? sizce çok mu önemli? el-cevap: tabiy ki çok önemli! bizim şaka falan mı yaptığımızı sanıyorsunuz arkadaşlar. biz kimsenin midesini 30 günlüğüne ağrıtmaya, kimsenin barajına %10’luk sıkıntılar yaratmaya çıkmadık yola! hep çürük dişlerini, hep ipek halılarını, hep haksız nemalarını, hep yalanlarını hatırlayacaklar bizi gördüklerinde. hep verip de yerine getirmedikleri sözlerini, hep geçici demokratlıklarını, hep seçim vaatlerini hatırlayıp yollarını değiştirecekler mecliste. neyse, bizim laz bakkal da oyunu verecekmiş baskın hoca’ya. “piraz bizim gibi bakay” dedi birgün gazetesinin ücretini alırken benden. “nası sizin gibi” dedim. “bizim gibi da. karadenuzlular gibi. gözleri çakirdiy...” biraz yüzümü burusturdum: “o yüzden vereçeksen hiç verme” dedim. “baskın hoca istemiyor; laz laza versin, kürt kürde. asıl diyor, kürt sakata, sakat kadına, kadın aleviye...” duymuş olmalı. o derin kendine güveniyle kesiyor sözümü: “iyu ya hemşerum” diyor. “biz da veriruz oyumuzu ama, gitmesun kürde-çerkese... gerekirse yazaruz üstüne, ha bu oy lazdan paskin hoca’nun şahsunadur deye!”
n’evet. tek tek saymadık ama, basında çıkan haberlerin ulaştığı kitlenin toplam sayısının (kafa sayısı) rakamla 3.300.000 eski yetele/kişiye tekabül ettiğini söylüyoruz. gözünüzü kapatıp düşünsenize. yunanistan nüfusunun üçte biri bizim bağımsız adayımızın en azından adını biliyorlar. peki bu bizim adayımıza oy, of ve oh olarak geri dönecek mi? sizce çok mu önemli? el-cevap: tabiy ki çok önemli! bizim şaka falan mı yaptığımızı sanıyorsunuz arkadaşlar. biz kimsenin midesini 30 günlüğüne ağrıtmaya, kimsenin barajına %10’luk sıkıntılar yaratmaya çıkmadık yola! hep çürük dişlerini, hep ipek halılarını, hep haksız nemalarını, hep yalanlarını hatırlayacaklar bizi gördüklerinde. hep verip de yerine getirmedikleri sözlerini, hep geçici demokratlıklarını, hep seçim vaatlerini hatırlayıp yollarını değiştirecekler mecliste. neyse, bizim laz bakkal da oyunu verecekmiş baskın hoca’ya. “piraz bizim gibi bakay” dedi birgün gazetesinin ücretini alırken benden. “nası sizin gibi” dedim. “bizim gibi da. karadenuzlular gibi. gözleri çakirdiy...” biraz yüzümü burusturdum: “o yüzden vereçeksen hiç verme” dedim. “baskın hoca istemiyor; laz laza versin, kürt kürde. asıl diyor, kürt sakata, sakat kadına, kadın aleviye...” duymuş olmalı. o derin kendine güveniyle kesiyor sözümü: “iyu ya hemşerum” diyor. “biz da veriruz oyumuzu ama, gitmesun kürde-çerkese... gerekirse yazaruz üstüne, ha bu oy lazdan paskin hoca’nun şahsunadur deye!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder